Frigya Ne Yenir, Frigya Nerede Kalınır, Frigya Gezilecek Yerler, Frigya Afyon, Frigya termal Afyon, Afyon Frigya termal, Afyon Frigya termal otel, Afyon Gazlıgöl Frigya termal, Frigya otel Afyon, Afyon Frigya otel, Frigya termal otel Afyon, Afyon Gazlıgöl Frigya otel, Frigya termal Afyon yorumlar, Afyon Frigya otel yorumları, Frigya termal Afyon iletişim

M.Ö. 9 yy da Anadolu da Afyon-Eskişehir-Kütahya bölgesinde kurulan Frig uygarlığı dünya da yalnızca bu bölgede yaşamışlardır. Bölgenin yoğun bir şekilde tüf kayalıklılara sahip olmasının vermiş olduğu avantajlardan yararlanan frigyalılar tüf kayalara yaşam alanları, mezarlar, şapeller, kaleler inşa edip toplu olarak yaşam sürdükleri yerlerin günümüze kadar gelmesi ile mutlaka görülmesi gereken ender yerlerdendir.

Gizemli Frigyayı keşfederken Frigyalıların yaşam sürdükleri yerlerin yanında adeta Kapadokya esintisi oluşturan rüzgar esintisi ile şekillenen kayalıkları ve peri bacalarını da görmeniz mümkündür. Bölgede frigyalılardan bu yana yaşam halen devam etmektedir.

Gizemli frigya yı 2-3 gün süre içerisinde gezebilirsiniz. Bölgede kamp kurmak mümkündür. Kamp için en uygun zaman ağustos ayı dır. Diğer dönemlerde kamp kurmak için Afyon hava şartları sert karasal olduğundan dolayı geceleri soğuk olmaktadır. Ancak kışlık kamp malzemeler tulum vs olduğu sürece mümkündür. Bölgeyi gezebileceğiniz en güzel zamanlar ilkbahar, sonbahar ve yaz dönemleridir.

Frig yaşam yerleri üç ilin arazisinde Eskişehir, Kütahya Afyonkarahisar il sınırlarında çok geniş bir araziye bulunmaktadır. Eserlerin en çok bulunduğu alan Ayazini Kasabası ve çevresinde bulunmaktadır. Gezi planlamasının başlangıç noktasını Ayazini metropolis şehrinden başlamanızı öneririz. Ayazini kasabasında ihtiyaçlarınızı giderebileceğiniz sosyal tesisler yerel lezzetleri tada bileceğiniz mekanlar bulunmaktadır.

Frigya bölgesine en yakın konaklama yerleri Kral Midasın efsanelerine konu olmuş Şifalı Termal Sularıyla ünlü  Gazlıgöl Termal Bölgesinde ki konaklama yerlerini de tercih ederek kültür gezinizi termal keyfine dönüştürebilirsiniz.

FRİGLER

FRİGLERDE İNANIŞ

Eski uygarlıkların tamamında olduğu gibi friglerde de dini değerler günümüzdekilerden farklıydı. Friglerin inanışlarına dair yapılan araştırmalarda elde edilen bilgilere göre, ilk tanrıça Türkçe de Anne, İngilizce de Mother anlamına gelen Matar dı. Frigler de de başka dinlerde olduğu gibi, Tanrıça Matar kayalar arasına oyulan bir tapınakta kutsandı. Doğurganlık ve bereketi simgeleyen Ana Tanrıça inanışı Frigler tarafından da benimsendi.

Anadolu da önemli bir dini kült olan Kibele ise Frig dininde en çok adı geçen tanrıçalardan biridir. Yunanlıların Kybele olarak adlandırdıkları Frig ana tanrıçası aslında Anadolunun en eski tanrıçalarından biri olan Kubaba idi.Frig dinine göre dağlarda yaşadığına inanılan Kybele, genç kızların, doğanın, şehirlerin, bolluğun ve tarımın koruyucusu idi.

Eskişehir – Afyonkarahisar arasında ki alan Friglerce kutsal olarak kabul edilirdi. Bu alanda bulunan birçok kaya anıtı Ana Tanrıça ya adandı. Hatta ölülerini tanrıçanın evi olan kayanın içini oyarak koydular. Bu mezar odalarının dışını tanrıçanın simgesi olan aslanlarla süslediler ve kutsadılar.

Frigya tanrılarından biri olan Attis, Kybele nin gönül verdiği tanrıydı. Fakat Attis Kybele ile aynı duygulara sahip değildi, Attis Sakarya nehrinin perisi Sagaratise aşıktı. “sevdiğim başka, sevenim başka” bu sözcük belki de ilk o zamanlarda kullanıldı. Kybele, kıskançlık krizine girdi ve peri kızı Sagaratis i ortadan kaldırdı bu olay sonrasın da Attis i delirtti.

FRİG KÜLTÜRÜ

M.Ö. 750 yıllarında ortaya çıkan Frigler , Anadolu’ya ilk olarak Trakya ve Boğazları geçerek gelmişlerdi.  Yerleştikleri alana Frigya adı verildi.

Frigler, Anadolu ya yerleşmeden önce Karadeniz in batı kıyılarında yer alan Bitinya adı verilen yerde yaşamışlardır bu yüzden Brigler ismini kullandılar. Daha sonra Kütahya, Eskişehir, Afyon, Ankara ve Sakarya bölgelerinde yaşamaya başladılar.

M.Ö. 750 yıllarına doğru yaşanan Frig-Kimmer savaşı Friglerin bitişine sebep olmuştur. Bu savaş sonucunda Frigya bölgesi büyük bir tahribe uğramıştır. Friglerin günümüze kadar ulaştığı eserler arasında Yazılıkaya – Midas Anıtı, Küçük Yazılıkaya, Bitmemiş Anıt, Areyastis Anıtı, Bahşeyiş Anıtı, Aslantaş, Yılantaş, Maltaş, Aslankaya, Burmeç, Büyük ve Küçük Kapıkaya Anıtları yer aldı. Ayrıca Frigler; antik yollarını, peri bacalarını, oyma kaya kiliselerini, kaya mezarlarını, mezar odalarını ve tapınaklarını günümüze kadar ulaşmıştır. Friglerin bizlere miras bıraktığı eserlerin yanında müzikleri, el işçilikleri, dokumacılıkları, ağaç ve maden işçiliği olmuştur.

Frigya nın başkenti olarak bilinen Gordion’a adını veren Friglerin ilk kralı olan Gordios tur. Gordios öküzüyle bölgeye ilk gelen insan olmasından dolayı kral seçilmiştir.

Tanrıçası Kibele, kralı Gordios olan Frigler medeniyeti topraklarımızda halen tılsımını sürdürmektedir.

FRİGLER DE YAŞAM VE SANAT

Frigler Hint-Avrupa Kökenli olmalarına rağmen Helen ve Hitit etkilerinde kalarak özgün ve Anadolu ağırlıklı bir toplum olmuşlardır. Dilleri Frigcedir. Tarihçi Kazım Mirşan; Friglerin Hint-Avrupa kökenli bir kavim değil, Erken-Türk ( Proto-Türk) kökenli bir kavim olduğunu ve kullandıkları yazılarının Rusya da ve Orta Asya da kullanılan Türk yazı tipinde olduğunu belirtmiştir.

Frigler uygarlık tarihinde ayrıcalıklı bir yer edinmeyi başaran önemli topluluklardan birisi olmayı başarmışlardır. Friglerin Helen piyasasında beğeni kazanmış maden ve ağaç işçiliği, dokumacılıkta ürettikleri eserler Helen piyasasında ki ustalar tarafından taklit edilmiştir. Bunların yanında Helenliler, müzik alanında da Friglerden etkilenmiştirYapılan kazı çalışmalarında Friglerin seramik, geometrik desen, hayvan figürleri, tahta ve maden işleri, renkli kabartma çalışmaları ve tapınak mimarisi alanlarında önemli bilgiye sahip oldukları tespit edilmiştir. Kazılarda çıkan eserler toplu halde; Afyonkarahisar, Kütahya ve Eskişehir arasında ki Frig vadisinde bulunmaktadır.

Friglerin geçim kaynakları hayvancılık ve tarımdı, bu konu da kesin kanunları vardı. Öküz kesmenin ve saban kırmanın cezası ölümdü. Bunun yanında ekili araziye zarar vermenin cezası da ağırdı. Bir dönem Eskişehir’in ilkel tarım araçlarından biri olan düven üretiminde Türkiye’de önemli bir merkez olmasının nedenine Friglerin bu bölgede yaşam sürmesinden dolayı olmaktadır.

Bu görsel boş bir alt niteliğe sahip; dosya adı 4-4648-1.jpg

FRİG HİKAYELERİ

Altının Laneti

“Dokunduğum her şey altına dönüşsün, böylece zengin olayım” Midas ın hikayesinde her şey bu cümle ile başladı. Çünkü Midas epey zorlu bir hayat yaşamıştı, kral olmanın tadını çıkarmak istiyordu. Bunu da gül bahçesinde uyuyakalan ve misafir ettiği Şarap Tanrısı Dionisos un yoldaşı Satıros’ tan diliyordu. Bu istediği gerçekleştiğin de nasıl bir zorluk çekeceğinden bir haberdi.

O akşam yemeğinde dokunduğu her şey altın oldu. Bahçesinde ki gülleri, yerdeki taşları, yemekleri, içecekleri, yatağı hatta dokunduğu insanlar bile altın olmaya başladı kral Midas ın. Hatta kızına dokunduğunda bile altına döndüğünü gördü. Bu durum karşısında mutsuz oldu, canı sıkıldı. Dokunduğu herşeyin altın olmasını istemiyordu artık. Sadece yaşamak ve hayattan keyif almak istiyordu. Derken Satıros’ u ziyaret etti.

  • Al bu gücümü artık, her şeyin altın olmasını istemiyorum”dedi.

Kral Midas a üzülen Satıros;

  • Paktolos Nehri’nde yıkanmalısın. Daha her şey geçecektir” dedi.

Kral Midas bu sözü yerine getirdi ve laneti olan dileğinden kurtulmaya başladı. O nehirde halen altın çıkması, Midas ın suya dokunmasına bağlanmaktadır.

  Eşek Kulaklar

Midas, Gordios’un ölümü sonrasında kayinlerin sözü ile yine kral seçilmiştir. Sürekli başına işler açan Midas ın biraz akılsız olduğu anlaşıldı. Tanrı Apollon ile Pan ın yarıştığı bir müzik yarışında, Apollon u kızdırdı. Dağ Tanrısı Tmolos’un hakem olarak seçildiği yarışmada, Tmolos ödülü Apollon’a verdi. Haksızlığa adaletsizliğe dayanamayan Kral Midas, öyle olduğunu düşünen zavallı Midas haykırdı.

  • Hey ahali, durun! Kral Midas konuşuyor. Burada, şuan olan bu yarışmada asıl kazanan çoban Pan dır. Pan, kavalını Apollon’un Lirinden daha iyi çalmaktadır.

İzleyenler, tanrılar, yarışanlar şaşkın, kızmış ve donakalmıştır. Midas başına geleceklerden habersiz bir cevap beklemektedir. Apollon öncelikle kendisiyle yarışmaya kalktığı için Marsyas’ın derisini yüzdürür. Sonra da kendisini seçmediği için Midas’tan öcünü alır ve kulaklarını uzatarak eşek kulaklarına benzetir.

Yaşanan bu yarışma faciasından sonra Midas kulaklarını Friglerin giydiği sivri külahın altına bie süre sakladı. Saklamayı ne kadar devam ettirebilirdi ki? Berber gördü tabii yetiştirdi herkese. Tüm halkın dilindeydi artık Midas’ın eşek kulakları.

Bu görsel boş bir alt niteliğe sahip; dosya adı midas1-864x306-1.jpg

FRİGLERDE YEMEK KÜLTÜRÜ

Frigler yemek kültürü ile de dikkat çeken bir topluluk olmuştur. Frig yemek kültürü ile elde edilen bilgilere 1954 yılında, Amerika Pensilvanya Üniversitesinden Ülkeye gelen Rodney S. Young tarafıdan ulaşıldı. Tümülüs adı verilen Frig mezarlarına tünel kazdı. Kazılan mezarların içerisinde ulaşılan mezar en büyük Tümülüs özelliğine sahipti. İçerisinde iskelet yığınları, çanak, yemekler bulundu.

2700 yıl öncesinde Kral Midas ın cenaze şöleninden kalma olduğu düşünülen kaplarda içki ve yemek kalıntıları incelenmiştir. Bu yiyeceklerin özellikleri, tahıl, et, bakliyat, baharat ve yağ türleri olduğu tespit edilmiştir. Şölene katılanların arpa birası, üzüm şarabı ve bal liköründen yapılmış bir içki oldukları kanısına varılmıştır. Yemek olarak da yanında keçi ve kuzu etli bol baharatlı mercimek yahnisi yedikleri kanısına varılmıştır. Yemeği; eti önce bal, şarap, zeytinyağı, soğan, kekik, kimyon, rezene, anason gibi baharatlarla dinlendirilip, açık ateşte pişirilen etler sonrasında mercimek yahnisine karıştırılmış olduğu tespit edilmiştir.  Yemeğin içinde ki glukonik asit bal, tartarik asit şarap, oleik asit zeytinyağının o dönemlerde bolca kullanıldığını kanıtlamıştır.

Bu görsel boş bir alt niteliğe sahip; dosya adı Torensel-icecek-kabi-Gobekli-icecek-kabi-Koc-basi-seklinde-toren-icecek-kabi.png